Mayıs 30, 2009
Mayıs 12, 2009
Kır(ık) Kalbimi Al Götür
Ekmek kırıntıları ile yaşamayı öğrendim,
Seven insanların farkına vardım,
Bu kış gününde -
Gidenler var ıssızlıkta
Tek başına oturdum düşündüm, düşündüm,
Düşüncelerde boğuldum.
Yazılarla konuştum aylarca;
Huzursuzdum hep, kendime karşı
Sana karşı.
Mayıs 2009, İzmir
Mayıs 09, 2009
Mayıs 07, 2009
Mayıs 06, 2009
mu acaba?
Photo by Onur Körpeoğlu
Bazen inanırsın: şu Romeo'dur, şu da Juliette. Biribirleri için yaratılmış gibi hissettirirler / davranırlar, (yollarını beklerler, yoklukta özlerler...) ama herşeyde olduğu gibi sonu büyük bir yalandan ibarettir sadece. Kimse kimseyi sevmemektedir aslında. Herkes biribirini kandırır. En azından bir taraf diğerini kandırır; çevresindeki herkes ile birlikte. Bir yerden kırılımıştır ilişkileri ama belli edilmez. Yalanla yaşamayı öğrenmiştir insan işte asıl acı olanda bunu öğrenmektir.....
Ekim 2005
Ekim 2005
Mayıs 05, 2009
Ben Yalnız Senin İçin Geleceğim
Photo by Onur Körpeoğlu
Kimse farklı olamazdı. Tek farklı olan sen olurdun...:
Boş düşünceler... Hep kaçıyorum bunları kullanarak. Aslında biliyorum bütün sorun kafamın içinde (echoes in my mind). Ama bunu ortaya çıkaramıyorum. Bazen merak ediyorum bunu nasıl başardığımı? Kolay değil hiç bir şey bilmiyormuş gibi davranmak. Belki de bana öyle geliyor...
"ben yalnız senin için geleceğim..."
Boş düşünceler... Hep kaçıyorum bunları kullanarak. Aslında biliyorum bütün sorun kafamın içinde (echoes in my mind). Ama bunu ortaya çıkaramıyorum. Bazen merak ediyorum bunu nasıl başardığımı? Kolay değil hiç bir şey bilmiyormuş gibi davranmak. Belki de bana öyle geliyor...
"ben yalnız senin için geleceğim..."
Photo by Onur Körpeoğlu
Az önce eskiden cektigim fotoları ve yazdığım yazıları buldum acayip mutlu oldum. Hem üzerinde çalışmak istediğim fotoğraflarla uğraşabileceğim artı buraya koyacak yazı da çıktı.
Üç sene önce kötü fotoğraflar çektiğimi farkettim ve kendim ile gurur duydum. Kendimi iyi geliştirmişim . 5 dvd fotodan sadece 20 tanesi güzelmiş. Sanırım anı fotoğrafı çekiyormuşum o dönemlerde çünkü hiç adam gibi bir şey yok. Yani olsa emin olun burada paylaşırdım.
Yazdıklarım güzel gibi. Hepsini okumadım ama farketmez güzel yada değil, ara ara eskilerden de koyacağım.
Şu anda Estradasphare'in Passion For Life albümünü dinliyorum. Sevdim bir yerlerden edinin bence ve dinleyin. Ama dinlendirici değil, güzel, avant-garde, daha çok yorucu yani. Yine de değişik şeyler dinlemek güzel.
Üç sene önce kötü fotoğraflar çektiğimi farkettim ve kendim ile gurur duydum. Kendimi iyi geliştirmişim . 5 dvd fotodan sadece 20 tanesi güzelmiş. Sanırım anı fotoğrafı çekiyormuşum o dönemlerde çünkü hiç adam gibi bir şey yok. Yani olsa emin olun burada paylaşırdım.
Yazdıklarım güzel gibi. Hepsini okumadım ama farketmez güzel yada değil, ara ara eskilerden de koyacağım.
Şu anda Estradasphare'in Passion For Life albümünü dinliyorum. Sevdim bir yerlerden edinin bence ve dinleyin. Ama dinlendirici değil, güzel, avant-garde, daha çok yorucu yani. Yine de değişik şeyler dinlemek güzel.
Mayıs 04, 2009
Giriş
Öncelikle böyle bir şeye neden giriştiğimi ben bile bilmiyorum. Bütün ziyaratçilerden de simdilik sayfadaki boşluk için özür diliyorum. Hala tam olarak çözemedim olayı sanırım. Zamanla diyelim artık .
Galiba birşeyler yazmaya ihtiyacım vardı ve önce şiirim ile başladım. Neden bilmiyorum ama benim için çok değ erli bu şiir. Hikayesini anlatayım hemen: Seneler önce tren ile Ankara'ya gittiğim bir gece yazmıştım. Dokuz buçuk saatlik bir yolculuktu ve hiç uyumamıştım. Gece boyunca da karşımda oturmakta olan kız ila bakışıp sonra bin pişmanlık ile trenden elimde sadece bu şiir ve bu şiirin kardeşi olan "Tren"de isimli şiir ile inmiştim (o şiiri de önümüzdeki günlerde ekleyeceğim) .Pişman mıyım? Evet Hakim Bey! Ama olsun en azından bu ikisi kaldı elimde. Hatta seneler sonra Ankara'ya yerleştiğimde kendime "Acaba karşılaşır mıyım?" diye de sordum ama insanın eline şans bir kere geçiyor.
Belli olmaz kader bana ağlarını çok değişik örüyor. Ne zaman / nerede, karşıma kim / ne şekilde / nasıl çıkacak? bunlar güzel sürprizler oluyor bu aralar. Yeni insanlar ile tanısmak, eskileri tekrar görmek...
Evet bugün bu şekilde bir giriş yapayım, devamını bende sizler kadar merak ediyorum. Bakalım benden neler çıkacak.
(Sizler Kaç kişisiniz onu da bilmiyorum hatta bakan var mı buraya acaba?)
(Ayrıca çok yaşlı işi oldu bu yazı okuyanda en az 40 yaşında sanacak beni, neyse...)
Mayıs 02, 2009
Yarın
Photo by Onur Körpeoğlu
Ve yarın uyandığımda
Yine sen olacaksın yanımda
Kuşlar artık benim içimde ötecek
Yarın bende uyuyabileceğim
Rahat ve kesintisiz
Senin aradığını göreceğim
Bana acı çektirmekten vazgeçtiğini
Güneş benim içimde parlayacak yarın
Yarın uyandığımda ne ben ben olacağım
Ne de dünya bu dünya...
Kaydol:
Kayıtlar (Atom)